بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَيَنقَلِبُ إِلَىٰٓ أَهۡلِهِۦ مَسۡرُورٗا ٩

Ve mesrur olarak ehline gider.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَمَّا مَنۡ أُوتِيَ كِتَٰبَهُۥ وَرَآءَ ظَهۡرِهِۦ ١٠

Ve amma kitabı "arkasında" verilen.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَسَوۡفَ يَدۡعُواْ ثُبُورٗا ١١

Helâk! Diye çağırır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَيَصۡلَىٰ سَعِيرًا ١٢

Ve Saire yaslanır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّهُۥ كَانَ فِيٓ أَهۡلِهِۦ مَسۡرُورًا ١٣

Çünkü o ehlinde mesrur idi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّهُۥ ظَنَّ أَن لَّن يَحُورَ ١٤

Çünkü hiç inkılâb görmeyecek sanmıştı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

بَلَىٰٓۚ إِنَّ رَبَّهُۥ كَانَ بِهِۦ بَصِيرٗا ١٥

Hayır, çünkü Rabb’i onu gözetiyordu.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَلَآ أُقۡسِمُ بِٱلشَّفَقِ ١٦

Şimdi kasem ederim o şafağa.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱلَّيۡلِ وَمَا وَسَقَ ١٧

Ve geceye ve derlendiğine.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱلۡقَمَرِ إِذَا ٱتَّسَقَ ١٨

Ve derlendiği zaman o aya.

– Elmalılı Hamdi Yazır

لَتَرۡكَبُنَّ طَبَقًا عَن طَبَقٖ ١٩

Ki sizler binip binip gececeksiniz elbette tabakadan tabakaya.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu